Vergi sistemimizde uzun süredir dikkat çeken ancak yeterince konuşulmayan önemli bir adaletsizlik var: Aynı hata, farklı kişi tarafından yapıldığında farklı sonuçlar doğuruyor.
İdare, bir işlemde hata yaptığında buna "düzeltme" denir ve işlem geri alınır. Bu süreçte herhangi bir cezai yaptırım söz konusu değildir. Ancak aynı hata bir mali müşavir tarafından yapıldığında durum tamamen değişir.
Bir mali müşavir hata yaptığında, karşısına çeşitli suçlamalar çıkar: Usulsüzlük, özel usulsüzlük ve hatta Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 359. maddesi kapsamında "vergi kaçırma" iddiası! Bu durum, yalnızca mali müşavirlerin değil, tüm vergi sisteminin güvenilirliğini zedeleyen ciddi bir çifte standarttır.
🔎 Diyarbakır Vergi Mahkemesi'nin yakın tarihli kararı, bu adaletsizliği gözler önüne seriyor. Mahkeme, "Vergi kaybı ve sahtecilik yoksa, kesilen cezalar hukuka aykırıdır" diyerek, vergi hatalarının otomatik olarak suç ve ceza kapsamına alınmasının ne kadar şekilci ve adaletsiz olduğunu net bir şekilde vurgulamıştır.
Bu keyfi cezalara karşı mali müşavirlerin korunması için, meslek odalarının bünyesinde ‘Hukuki Destek Ofisleri’ kurulmalıdır. Bu birimler sayesinde, mali müşavirler artık idare karşısında yalnız kalmaz. Hukuki destek ofisleri;
Vergi dairesi ile başlayan tüm süreçlerde,
Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında,
Mahkeme aşamasına kadar aktif bir şekilde müdahil olmalıdır.
Bu güçlü hukuki destek sayesinde idare, “ceza keserim, nasıl olsa öder” düşüncesinden uzaklaşır ve kesilen her ceza, meslek odasının sağladığı hukuk desteğiyle karşılık bulur.
Mali müşavirler, devletin denetim yükünü taşıyan ancak en ufak bir hatada en ağır bedeli ödeyen kişilerdir. Bu dengesizlik artık değişmeli. Vergide adalet, herkes için geçerli olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Vergi cezası, mali müşavir, vergi adaletsizliği, VUK 359, usulsüzlük cezası, özel usulsüzlük, hukuk desteği, vergi mahkemesi, Serdar Yılmaz.
Saygılarımla,
Serdar Yılmaz Serbest Muhasebeci Mali Müşavir